Yer: T 272 Amfi
Ders: Sosyalpsikoloji ( social psychology)
Konu: Thought Suppression
Thought Suppression, istenmeyen, kötü anılar teşkil eden, unutulmak istenen düşünceler her akla gelişinde ( ilk vücuda geldiklerinde akla gelmekten çok akıldan çıkmaz yapıdadırlar zaten) bastırılması, derinliklere itilmesidir diyor hoca, söylediklerime benzer şeyleri İngilizce ifade ederek. Ağar mı ağar bir kutuyu itiyormuş gibi yapıyor bastırmak derken. Belli, yaşını başını almış bu kadın da çekmiş bu dertten, olgun görüntüsünün altında hala ufak tefek intikam oyunlarıyla uğraşıyor olmalı diyorum.
Annemiz bize, ya da arkadaşlarımız bize yada kendimiz kendimize şöyle deriz “Aklına gelince unut, düşünme! Başka şeylerle oyalan ama düşünme!” Sonra karşımda, bu psikolojik rahatsızlığı canlandırarak anlatan hocayı daha iyi duyuyorum “..but the problem remains unsolved.”
Böylesi, düşüncelerimi bastırmaya itecek güçteki psikolojik bir vakayla karşılaştığımda ilk birkaç gün kendime verdiğim öğüt “Düşünme!” ydi. Çabuk uyandım lakin. Sonra şöyle dedim bana “Düşün! Düşün iyice, her an, her ayrıntıyı, üstüne git, kaçma, sessiz durma, tepki ver, erken yüzleş ki erken yaşta delirmeyesin sonra.”
Sonra demişken, sonra cidden çözüldü problem ama ben "düşün!" diye bağarmaya devam ettim. Başka birinin kaçmak isteyeceği hatıraları canlandıracak kokular, eşyalar, şarkılar, şahıslarla o günlere yeniden gittim. Enkazı çoktan kaldırmıştım ama küllerin kaldığını fark ettim. Derken külleri sonsuza dek yok ettim çünkü,
hani şarkılar bize öğretmişti ya, küllerin bir gün yangına dönme ihtimali vardır…
4 Mart 2008 Salı
ders zamanı
zaman:
20:09
Gönderen
bb
2
yorum
Kaydol:
Yorumlar (Atom)